TEYZEMİN MARİFETİ

 Kocamdan boşandıktan sonra, babamın yanına döndüm. Tam o
sırada 1999/ 17 Ağustos zelzelesi oldu. Ablamın yaralandığı eniştemin ise
öldüğü haberi gelince,ablama yardım etme üzere,iki günlük bir
yolculuktan sonra, ablamın kapısını çaldım. Kapı açılınca,kereste gibi bir adam,
Vesile Teyze geldi diye bağırarak beni kucaklayıp havalandırdı. Bu adam
meğer benim ablamın övey oğluymuş. Adı  Rauf idi. İktisadi Ticari
İlimler Akademisinde okuyormuş. Bu herif benden iki yaş küçüktü. Dört
senedir de görmemiştim. Doğrusu Rauf`dan çok etkilendim. Böyle iri yarı olan
erkekleri çok beğenirdim.  Biraz ağlaşıp konuştuktan sonra,sofada bana
ayrılan çek-yatta yattım.  Ablamın kalça kemiği ile uyluk kemiği
kırıldığı için yerinden kalkması çok zor oluyordu. Gündelik işleri görürken
hep Rauf`u düşünüyordum. Ama o,kesinlikle bana bakmıyordu. Birkaç gün
sonra onu baştan çıkarmaya karar verdim. Ablamın uyku ilacı aldığı akşam,
külotumu, südyenimi çıkardım. Hava sıcak olduğu için bir pike ile
yatıyorduk. Yalnız kısa geceliğimi giyerek, nasıl bir bulabilirim diye,
düşünmeye başladım. O sırada hafif bir ardçı deprem oldu. Hemen harakete
geçtim. Doğru Rauf`un odasına gittim. Rauf, çok korkuyorum, yanına
gelebilirmiyim,dedim. Gel bakalım,dedi. Ben de hemen pikeyi açtım, korkudan
yapıyormuş gibi yanına yatarak sarıldım. Külotum olmadığı için, çıplak
baldırına vücudumu ve kutumu yapıştırdım. Titrer gibi oldu. Elimi paçalı
donuna attım. Sanki tesadüfen gelmiş gibi,sikini avuçladım. Hemen kazık
gibi oldu. Paçasından dışarı çıkardım. Avucumun içinde ileri geri
oynatmaya başladım. Bu kadar büyük ve kalın olacağını tahmin etmemiştim.
Biraz da korktum ama bir kere başlamıştım. Onun sikinin ucu sulandığı gibi
benim kutum da iyice sulanmaıştı. Rauf`un nefeslerinin sıklaştığını
hissediyordum. Benim de gözüm iyice kararmıştı. Hemen üstüne
çıktım,ayaklarımı açarak üstüne oturdum ve sikinin başını kutuma soktum. Kutumun
bütün duvarlarını doldurduğunu hissediyordum. zevkten bayılır gibi oldum.
Yavaş yavaş sikinin hepsini soktuğum anda,inler gibi bir ses çıkardı ve
belime sarıldı. Artık ikimiz bir vücut olmaştuk. Oh!. Dünya varmış.